Ana içeriğe atla

KİTAP TAVSİYESİ - "BEYİNDE ARARKEN BAĞIRSAKTA BULDUM"

Hani bazı yazarlar vardır: Her yeni kitabını heyecanla beklersiniz ve çıkar çıkmaz sadece arka kapak yazısını okuyup tereddüt etmeden, başkalarının kitapla ilgili yorumlarına bakmaya bile ihtiyaç duymadan hemen alırsınız. İşte Serkan Karaismailoğlu benim için o yazarlardan biri. 
Serkan hocanın ilk kitabı ‘Kadın Beyni Erkek Beyni’ nin hem konusunu hem anlatım biçimini, kullandığı dili çok sevmiştim. E şimdi bu kadar beğendiğim yazarın yeni kitabı da çıkınca durur muyum? Hemen sipariş verdim. Hem de imzalı.
Yeni kitabının adını öğrenince biraz şaşkınlık yaşadım tabi. Çünkü beyinde aradığın bir şeyi nasıl bağırsakta bulabilirdin ki? Bu iki organımızın, beynin bağırsağı yönetmesi(!) haricinde, ne gibi bir bağlantısı olabilirdi? 

Not: Bunun cevabını, daha fazla bilgileri ve kim kimi yönetiyormuş öğrenmek için kitabı en yakın zamanda alın derim :)

Siparişim gelince ilk işim kitabın bölüm başlıklarını okumak oldu ve daha içindekiler kısmından anladım ki mizah dolu, bol bilgili, bol şaşırtmacalı kitap beni bekliyordu. Bu kitabın bir güzelliği daha vardı ki o da içindeki harika çizimler. Kitabı çok çok severek ve bolca gülerek okudum. Kitabın ana konusu olan ‘mikrobiyata’ hakkında çok faydalı bilgiler edinirken diğer organlarımız hakkında da baya bir bilgi tazelemiş oldum. Biyoloji ağırlıklı bilgiler içeriyor olmasından sakın çekinmeyin. Kitabın anlatım tarzı, dili o kadar güzel ki kitabı kafanız karmakarışık olmadan çok rahat okuyabiliyorsunuz. 

-Arka Kapak Yazısı-

Hayatınızla ilgili verdiğiniz kararların bazıları ya size ait değilse. Mesela şu an ellerinizin arasında tutmakta olduğunuz bu kitabı alıp almamakla ilgili kararınız tümüyle size ve beyninize mi ait? Eğer böyle düşünüyorsanız “mikrobiyota” ile henüz tanışmadınız demektir. Şu an, SİZ, yani yaklaşık 30 trilyon hücreden oluşan canlı, elinizde kitabın arka kapağını okurken, sadece bağırsaklarınızda yaklaşık 40 trilyon mikroorganizmanın yaşadığını biliyor musunuz? Yani sizi SİZ yapan hücrelerin sayısından daha fazla sayıda mikroorganizma içinizde yaşıyor. Üstelik bu mikroorganizmalar sayıca fazla olduğu gibi beyninizi, karakterinizi ve kararlarınızı doğrudan etkileyen kimyasallar üretebilmektedir. Kilo alma probleminden tutun davranışlarınıza kadar, hatta sıkı durun kimi kendinize eş olarak seçeceğinize bile bu mikroorganizmaların karıştığını söylesem herhalde çıldırmış olduğumu düşünürsünüz. Ama akademik olarak beyin çalışan ve sinirbilim doktorası yapmış bir kişiye bağırsaklarla ilgili bir kitap yazdıracak kadar çılgın bir konu mikrobiyota. Bu kitabı okuduktan sonra bağırsaklarınıza ve içindeki canlılara bakışınız çok ama değişecek.

Kitabı Alabileceğiniz Siteler








Yorumlar

POPÜLER YAYINLAR

BİYOLOJİK FABRİKALAR : BİYOSENSÖRLER

Biyoloji ve mühendisliğin biraraya geldiği bu konu biz biyomühendisler için de çok iyi araştırma konularından biridir. Biyosensörler ve Biyomimetik Canlılar etraflarındaki uyarıları, değişimleri algılayıp bunlara adapte olmaya çalışır ve ona göre de belirli tepkiler verirler. Bu algılama ve tepki verme sürecinde doğal olarak sahip olduğumuz biyosensörler işlev görür. Örneğin duyu organlarımızla algıladığımız şeyler elektriksel ve kimyasal sinyallere dönüştürülüp beyne iletilir ve beynin değerlendirilmesine sunulur. Y ılan balıkları tonlarca su içerisine ilave edilen birkaç damla yabancı maddeyi hızlıca algılayabilirler. Algler zehirli maddelere karşı çok duyarlıdırlar.

ORGAN VE DOKU ÜRETİMİ: 3D BİYOYAZICILAR

Bir teknoloji düşünün: Organ nakli için o kadar sıra bekleyen kişilere, organ uyuşmazlığı yaşayan hastalara, organ nakli olamadığı için vefat eden hastaların olmadığı bir dünya hayaline imkân sağlasın. Hayali güzel, benim için bu alan üstüne ilerlemek hedefi daha da güzel geliyor. 

PLANLI OLMAK

Düzenli olarak yapacağımız bir işe başlarken genellikle bir şeylerin başını bekleriz. ‘Pazartesi başlarım.’,  ‘Ayın başından itibaren spora düzenli giderim’, ‘Bir sonraki dönem günü gününe ders çalışırım.’… Bitmek bilmez. Bir bakmışsınız hafta sonu, ay sonu, yıl sonu olmuş; elde var sıfır. Hadi başladık farzedelim; devamı düzenli olarak gelmez. Bir kere ara verildi mi de tekrar ona başlaması uzun zaman alır. Gelin bu döngüyü kırmaya bugünden başlayalım.