Ana içeriğe atla

İLAÇ ÜZERİNE-1: İlaçlar ve Biyomühendislerin Sektördeki Yeri

İlaç sektörü sürekli büyüyen, büyük paraların döndüğü bir sektör. Yeni bir ilaç üretilmesi için milyonlarca lira harcanırken aynı zamanda olan ilaçların satışında da büyük paralar kazanılıyor. 

Peki nedir bu ilaç? 
Jenerik (eşdeğer) ilaç kavramı- Neden aynı hastalıklar için farklı farklı ilaçlar var? 
Jenerik ve orijinal ilacın farkı ne? 
Yeni nesil ilaçlar: Biyoteknolojik İlaç
Biz biyomühendislerin bu sektördeki yeri ne?



Peki nedir bu ilaç? 

İlaç, kısaca vücuda alındığında, vücudun işlevini fiziksel ve / veya psikolojik olarak değiştiren herhangi bir maddedir (yiyecek ve su hariç). Uzun tanımıyla ise ilaç, hastalıkların teşhisi, tedavisi, hastalıklardan korunma, cerrahi girişimlerin kolaylaştırılması ve bazı fizyolojik olayların değiştirilmesi (doğum kontrolü gibi) amacıyla tıpta kullanılan ve biyolojik etkinliği olan saf kimyasal madde veya ona eşdeğer bitkisel veya hayvansal kaynaklı standart miktarda etkin madde ve yardımcı madde içeren kimyasal preparattır. Uzun tanımında hem ilacın kullanım alanlarından hem de yapıldığı maddelerden bahsediliyor.

Neden aynı hastalıklar için farklı farklı ilaçlar var? 

Orijinal ilaç, uzun araştırmalar ve deneyler sonucu belli bir hastalık üzerinde olumlu etki yaptığı kanıtlanmış, temeli patentli bir moleküle dayanan ve daha önceden benzeri olmayan, yeni ilaçlar için kullanılan bir terimdir. Orijinal ilaçların geliştirilmesinin aşamaları baya meşakkatli ve bu ialçalrın bulunması için büyük yatırımlar gerekiyor. 

Her ilaç orijinal, yeni maddeden üretilmiş değil. Bu yüzden zaten piyasada tek çeşit ağrı kesici veya bir hastalık için tek çeşit ilaç yok. Grip için gittiğiniz her doktor bu yüzden farklı farklı ilaçlar yazabiliyor. 

Jenerik ve orijinal ilacın farkı ne? 

Yeni bir ilaç bulunduğunda ilacın formülü patentlerle ve yasalarla belirli bir süre korunuyor. Ancak belli bir süreden sonra (25 yıl diye biliyorum) bu ilacın formülü herkesin kullanımına açık hale geliyor.
Yani ilaç ilk bulunduğunda sadece bulan firma tarafından üretilirken ve daha pahalıya satılırken, belli bir süre geçtikten sonra diğer firmalar ücret ödeyerek bu ilacın formülünü alıp kendileri de üretmeye başlıyorlar. Üreten firmalar arttıkça da ilacın fiyatı düşüyor. Asıl üretici firma yaptığı harcamaların karşılığını, kendisine verilen sürede kat kat fazlasıyla kazanıyor. 
Bu orijinal ilacın yasal koruma süresinin bitmesiyle diğer ilaç firmalarının benzerlerini ürettiği ilaçlara da jenerik ilaç (eşdeğer ilaç) deniyor. Jenerik ilaç, orijinal ilaçla aynı etken maddeyi, aynı miktarda içermeli ve aynı formülasyonda olmalı. Firmaların bu jenerik ilacı üretirken orijinal ilaçla biyoeşdeğer olduğunu da kanıtlamaları gerekiyor.

Biyoeşdeğerliliği kanıtlanmış jenerik ilaçlar, yüz milyonlarca dolarlık araştırma harcaması yapmak zorunda kalmadan, orijinal ilaçların kanıtlanmış etkinlilik ve güvenlilik profiline dayanılarak piyasaya sunulurlar. Dolayısıyla jenerik ilaç çok daha ucuza mal edilebilir.
Her iki ilaç türü de çok önemli. Orijinal ilaçlar, yeni tedavilere imkan sağlarken, jenerik ilaçlar daha ekonomik bir alternatif oluşturuyorlar. 

Yeni nesil ilaçlar: Biyoteknolojik İlaç

Yeni nesil ilaçlardan ve çok yatırım alan bir alan olan biyoteknolojik ilaç ise organizmalardan ve canlı sistemlerden biyolojik yöntemlerle üretilen ilaçlardır. Bu ilacın genel işleyişi şu şekilde; genetik mühendisliğiyle hücrelerin DNA’ları değiştirilerek hastalıkla mücadelede kullanılabilecek proteinler oluşturuluyor ve ardından ya enjeksiyon ya da infüzyon yoluyla hastaya veriliyor. 

Biyoteknolojik ilaca örnek olarak , kanser tedavisinde kullanılan rekombinant antikorlar verilebilir. Bu antikor yapısındaki biyoteknolojik ilaçlar vücutta sadece kanser hücrelerini seçici olarak hedef alıyor, onlara bağlanarak bu hücrelerinin gelişip çoğalmasını engelliyor. Yani daha hedefe odaklı bir tedavi uygulanmasını sağlıyor. Yine bu ilaçlarda da yasal koruma süresi dolduktan sonra benzer formüllerle daha ucuzları üretilebiliyor. Bu ilaçlara da eşdeğer yerine daha çok biyobenzer ilaçlar deniyor.

Biz biyomühendislerin bu sektördeki yeri ne?

İlaçlar hakkında genel bilgiler bu şekilde. Şimdi biyomühendisler bu sektörde nerede konusuna geçelim.

İlaç sektörü biyomühendislerin en fazla bilindiği sektörlerden biri. Bunu Teknopark İstanbul’daki kariyer günlerinde daha iyi anladım. Oradaki ilaç fabrikası ile görüştüğümüzde direk biyomühendis aradıklarını söylemişlerdi. 
İlaç fabrikalarında çalıştığımız alanlar ise laboratuvarları, kalite kontrol kısımları, ruhsatlandırma alanları daha çok. 
Aslında daha fazla alanda da görev yapabiliriz. Çünkü artık meslekler arasındaki kesin çizgiler pek yok. Mesela bizim okulda hesaplamalı organik kimya, hesaplamalı ilaç dizaynı gibi kimya ve ilaç ağırlıklı seçmeli derslerimiz de var. İlla mesleğe göre iş alanı seçmek zorunda değilsiniz. İlgilendiğiniz, üzerine dersler gördüğünüz alanda da ilerleyebilirsiniz. Burada iş ararken, iş tanımında istenen özelliklere dikkat edin. Hatta istediğiniz pozisyonun gerektirdiği özelliklere çok önceden bakıp bu alanlarda eksiğiniz varsa onları tamamlamak üzerine de yoğunlaşabilirsiniz. 

İlaçlardan bahsetmişken bilinçsiz ilaç tüketiminden bahsetmemek olmaz. Yılda birçok israfa neden olan gereksiz ilaç alımları aynı zamanda ilaca karşı bağışıklığın da gelişmesine neden oluyor. Aslında bağışıklık kelimesi sağlıklı olmanın anlamını içerir daha çok. Ancak size faydası dokunacak ilaçlara, antibiyotiklere karşı geliştirilen bağışıklık tam tersi olarak hastalığın tedavisine engel oluyor. İlaca karşı bağışıklık gelişince o ilaç etki etmiyor ve farklı tedavilere ihtiyaç duyulmasına neden oluyor.




Normalde belki bi nebze daha az olacak ilaç tüketimi bilinçsiz tüketimle daha da artıyor. “Şu ilaç bana iyi geldi sen de kullan.”, “Şu ilacı alayım da evde dursun, ne olur ne olmaz.”, “Başım ağrıyor bir antibiyotik alayım geçer.”, “Sabah aldım ancak hala ağrım geçmedi bi tane daha hap içeyim.” ler… Sonra da neden hastalıklar daha fazla artıyor, neden antibiyotiğe, ilaca dirençli hale geliyoruz diye düşünüyoruz. Bu konuda daha fazla dikkat etmeli ve doktora danışmadan ilaç almamalıyız.

Bu arada bu bilinçsiz kullanım sadece ilaçlarda da yok. Bir anda bir bitki popüler oluyor, yok şu kadar zayıflatıyor, yok cildinize çok iyi geliyor söylemleri her yere yayılıyor. Yine bitkiyi araştırmadan, uzmanlarına danışmadan kullanılmaya başlanıyor. Bitkisel ürünler zararlı olmayacak diye bir şey yok. Mesela son zamanlarda Teff tohumu moda oldu. İşte şöyle zayıflatıyor böyle metabolizmayı hızlandırıyor. Oysaki sonradan Sağlık Bakanlığı tarafından kullanımı yasaklandı. Lütfen her popüler olan şeyi kullanmayın. Bu konuda da çevrenizi mutlaka uyarın. 

Not: İlaç yazısı 
1) İlaç hakkında genel bilgi ve biyomühendislerin sektördeki yeri üzerine
2) İlaç sektöründeki firmalar üzerine
3) Yeni ilaç molekülü nasıl geliştirilir? 
içerikleriyle üç yazı şeklinde gelecek. 

Bu arada konuyla ilgili öneri kaynaklara gelecek olursak, 
İlaçla ve ilaç-bitki etkileşimleriyle ilgili olarak İlaca Dair kitabına bakabilirsiniz. Kısa kısa da olsa ilaçla ilgili hemen her konuya değinilmiş. 



Biyoteknolojik ilaçlar üzerine biraz daha detaylı bilgi için aşağıdaki dosyalara bakabilirsiniz.

-10 soruda biyoteknolojik ilaçlar

-Biyoteknolojik ilaç çeşitleri

Kaynaklar

1, 2, 3, 4, 





Yorumlar

POPÜLER YAYINLAR

BİYOLOJİK FABRİKALAR : BİYOSENSÖRLER

Biyoloji ve mühendisliğin biraraya geldiği bu konu biz biyomühendisler için de çok iyi araştırma konularından biridir. Biyosensörler ve Biyomimetik Canlılar etraflarındaki uyarıları, değişimleri algılayıp bunlara adapte olmaya çalışır ve ona göre de belirli tepkiler verirler. Bu algılama ve tepki verme sürecinde doğal olarak sahip olduğumuz biyosensörler işlev görür. Örneğin duyu organlarımızla algıladığımız şeyler elektriksel ve kimyasal sinyallere dönüştürülüp beyne iletilir ve beynin değerlendirilmesine sunulur. Y ılan balıkları tonlarca su içerisine ilave edilen birkaç damla yabancı maddeyi hızlıca algılayabilirler. Algler zehirli maddelere karşı çok duyarlıdırlar.

ORGAN VE DOKU ÜRETİMİ: 3D BİYOYAZICILAR

Bir teknoloji düşünün: Organ nakli için o kadar sıra bekleyen kişilere, organ uyuşmazlığı yaşayan hastalara, organ nakli olamadığı için vefat eden hastaların olmadığı bir dünya hayaline imkân sağlasın. Hayali güzel, benim için bu alan üstüne ilerlemek hedefi daha da güzel geliyor. 

PLANLI OLMAK

Düzenli olarak yapacağımız bir işe başlarken genellikle bir şeylerin başını bekleriz. ‘Pazartesi başlarım.’,  ‘Ayın başından itibaren spora düzenli giderim’, ‘Bir sonraki dönem günü gününe ders çalışırım.’… Bitmek bilmez. Bir bakmışsınız hafta sonu, ay sonu, yıl sonu olmuş; elde var sıfır. Hadi başladık farzedelim; devamı düzenli olarak gelmez. Bir kere ara verildi mi de tekrar ona başlaması uzun zaman alır. Gelin bu döngüyü kırmaya bugünden başlayalım.